Tekstil ve Moda

Tekstil ve Çevre Kirliliği

Çevre ve Tekstil 
Tekstilde Kirlilik Kaynakları 
Tekstil sektörü kompleks bir endüstridir. Lif, iplik veya kumaşların üretim, boyama, terbiye işlemleri ve paketlenmesi; büyük, komplike, pahalı makinelerin ve çeşitli kimyasal maddelerin yardımı ile gerçekleştirilmektedir. Tekstil ve çevre arasındaki etkileşim, iki ayrı unsurun oluşturduğu karmaşık bir alandır. Birincisi; çevrenin tekstil mamulünün özellikleri üzerinde sebep olabildiği, genellikle bozuşma olarak nitelendirilen, değişim etkisidir. İkincisi, tekstillerin üretimlerinin veya kullanımlarının çevreye zararlı etkisidir ki; genellikle olumsuz açıdan kirletme olarak nitelendirilir. Sorun, bu kirlilikten sorumlu materyallerin kontrolünü sağlamaktaki zorluktadır. İhtiyaç duyulan ürünleri üretmek için yapılan çabaların sonucunda, istenmeyen gürültü düzeyleri ve görüntü kirliliği oluşumu kadar; kimyasal maddelerin havaya, suya veya toprağa karışması da söz konusu olmaktadır. 

Çevre Üzerindeki Etkileri 
Tüm modern endüstrilerde olduğu gibi, tekstil üreticileri tarafından çevreye bırakılan maddeler de genellikle zararsız değildir ve eğer konsantrasyonları güvenli sınırlar üstünde ise, zararlı etkilerinin olmaması kaçınılmazdır. Tekstil uygulamaları birden fazla basamak içermektedir ve bu durum her basamakta ayrı ayrı kaynak (enerji, su, elektrik) kullanımını beraberinde getirmektedir. Verimliliğin artırılması ve çevreye verilen zararın azaltılması için kaynak kullanımının azaltılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. 

Tekstil üretimi sırasında atılan pek çok malzemenin doğaya önemli derecede zararı olmaktadır ve bu zararlı etkiler gün geçtikçe doğadaki birikme nedeniyle katlanarak artmaktadır. Örneğin; balıklar toksin içeren derelerde, göllerde ve denizlerde yaşayıp, bu zararlı toksinleri vücutlarında biriktirmektedirler. Bu canlılar bütün bu tehlikeleri ölmeden atlatabilseler bile, vücutlarındaki potansiyel zararlı maddeler besin zinciri yolu ile insanlara geçirmekteler. Netice olarak, son tüketici olan insanlar da, diğer türlerde görülen değişmiş genetik yapı, kısırlık veya deforme doğumlar gibi etkiler oluşturabilecek yüksek dozda toksinlere maruz kalmaktadır. 

Çevre Zararlarının Azaltılması 
Ekolojik koruma için ortaya konan fikirler, esas olarak dört sınıfa ayrılabilirler. Bunlar, sırasıyla 
- Kaynak tüketiminin azaltılması anlamında geri kazanımın geliştirilmesi, 
- Çevre dostu lifler veya diğer materyallerin kullanımı, 
- Oluşan kirlilik miktarının azaltılması, 
- Kirlilik oluştuktan sonra, uzaklaştırmak için metotların geliştirilmesi şeklindedir. 

Ekolojik kriterler dünyanın her yerinde müşteri tercihlerinde artan şekilde kabul gördüğünden ve doğa dostu ürünler için daha yüksek fiyat talep edildiğinden, çevre dostu tekstil üretimi global bir meydan okuma olarak sunulmaktadır. Tekstil endüstrisinin başlangıçta, çevresel düzenlemelere karşı koyması yüksek maliyet nedeniyle olmuştur. Fakat, yine de kaynak tüketiminin ve atıkların azaltılması için çok çeşitli çalışmalar yapılmıştır. 

Günümüzde bambu, kenevir, organik pamuk, soya lifi gibi alternatif liflere yönelmenin en önemli nedenleri arasında bu liflerin doğal kaynaklardan elde ediliyor olmaları, kısmen ya da tamamen yenilenebilir olmaları ve üretimlerinde kimyasal katkı maddelerinin kullanılmaması, dolayısıyla da ekolojik dengenin korunmasına katkı sağlamaları yer almaktadır. Tekstil üreticileri, artık atıkları azaltmanın, çevresel yarar sağladığı kadar, kendilerine parasal olarak da yarar sağlayabileceğini keşfetmişlerdir. Tüm azaltma ve geri dönüşüm çalışmalarına rağmen, çevre tahribatı halen devam etmektedir. 

6 yorum:

çevre kirliliği sadece tekstilin değil hayatın tüm alanlarının ortak bir sorunu, bunun üstesinden gelmek için geri dönüşüme önem vermeli israfın önüne geçmeliyiz.

Tekstil sektöründe temel çevresel sorunlar deşarj edilen su ve bunun taşıdığı kimyasal yük miktarı ile ilgilidir. Diğer önemli konular ise, belirli arıtma işlemlerinde önemli bir sıkıntı olabilen hava emisyonları, katı atıklar ve kokular ve enerji tüketimidir.

Tekstil endüstrisinde, yapağı ve ipliklerin yıkanması, ağartma, boyama ve son ürünlerin yıkanması gibi işlemlerin başından sonuna kadar yüksek hacimlerde su kullanılmaktadır. Ayrıca, tekstil fabrikalarında daha düşük maliyetli olan nehir, göl ve kuyu sularının da ek kaynak olarak kullanımı yaygındır bu nedenle su kaynaklarının üzerine konan bu şirketler kendi menfaatleri için suları ve çevreyi kirletmekten çekinmezler, yakalanınca da üste çıkmaya çalışırlar, olayı ört bas etmeye uğraşırlar

tekstilde zararlı kimyasal kullanımı, tekstilde kirlilik kaynakları, teknik tekstiller, çevre ve tekstil sektörü,

Tekstil sektörünün çevreye verdiği zararlar çok olmaya başladı elbiseyi azaltın

Lets say: More Nudity, Less Pollution ..